29 Aralık 2013 Pazar

Seni O Kadar Çok Sevdim Ki...


...


Son Anda...

SON ANDA...
Kaçan otobüse son anda
koşarak yetişmek gibi bir şey;
sana aşık olmak ..

Nefes nefese
durduğu için şoföre minnettar,
büyük bir zafer kazanmışçasına mağrur ..

Yolcularla göz göze gelince
mahçup ve tam zamanında binmekle
olamayacak kadar mesut ...

Gözlerinin Kıyılarında Büyümek Öylece...






Düşlerden bir bağ bozumu, günlerden özlem...

Kuyulardan bir sancı..Seni özlemek..Kemiklerinin inceliğine yaslanıp çocukluğuma köprüler kurmak...Avuçlarından iç denizlere göç etmek..En sonunda sende durmak..Saçlarının gölgesinde gökkuşağını tezahür etmek doyasıya..Sonra yaslanmak adının sığlığına..Sonra ellerimi göğsüme koyup gözlerinin sağnağında ıslanmak yıldız yıldız..Sonra arınmak harf harf..Sonra kıyılarında büyümek deniz saflığında..

Özlemlerden bir özlem, günlerden bir sen...

Uykulardan uyandırdım tüm harfleri..Sana koşmakta tüm cümleler..Bir yangına bürünmüş özlemlerimi nakışlıyorum bulutların eteklerine..Sen gökyüzünden beni sağdıkça ben nefesine ilhak olacağım..Sonra da sen de ölmek..Bırakmak öylece kollarımı kollarına..Gönül rahatlığıyla yığılmak ayak dibine...Kollarında ölmek velhasıl...Sonra da gözlerinde doğmak yeniden...

Sende bir ben...Bende bir sen...

Sen...Kıyıya uzanan bir deniz..Ben...Denize kıyısı olan bir toprak..Sen mavi, ben ise maviye özenmiş bir beden...Bahara özenen kış iken ben, sen baharları kıskandıran cümle...Şimdi iliklerime kadar senle ıslanmışken hangi özlem, hangi söz seni tarif eder ki..Seni ancak ben anlatırım değil mi ? Çünkü sen sadece bana aitsin..

Sen...Ben..Biz ve kızımız..

Mavi bilyelerin yuvarlandığı, rengarenk balonların gökyüzüne salıverildiği bir kıyıda büyümeliydi kızımız..Pembe etekleri kendini rüzgara aşık etmeliydi...Gözleri ise yıldızlara aydınlık vermeliydi..Bizim kızımız ya..Benden olma, senden doğma bir gül tanesi..Her dalı Cennet kokulu..Hayatla eşdeğer olmalıydı nefesi..Attığı her adım huzur adına olmalıydı..

.......

Doğduğunda Elif, her ağlayışına binlerce ağıt yakmalıyım..Küçük gözlerine tel tel hayatı dokumalıyım..Sonra ellerimde büyümeli..Kelimeler dudağına geldiğinde ilk baba demeli...Kızımla öyle içli dışlı olacağız ki kıskanacaksın bizi..Sonra senin gibi aynanın karşısında süslenmeli..Büyümeli işte..Biraz sen gibi..Biraz da ben...


Devrildim öylece..
Kalbimin sağına seni,
Soluna hayatı alıp özledim öylece..
Sonra da sana sarılırcasına cümlelere sarıldım.
Cümleler aktıkça yüreğimden..
Sen oldum..

Bir kıyı belledim kendime..
Seni özledikçe koşuyorum o kıyıya..
Seni anlatıyorum sonra..
Sonra dudaklarım kuruyor...
Susadıkça seni içiyorum...
Ne de olsa sen bana hayatsın...

" Özlenin sen olduğu bir yerde senden başka neyi özleyebilirim ki..."

" Gözlerinin Kıyılarında Büyümenin Onuru bana yaşattığın için sonsuz sevgilerimle..."

Seni seviyorum Sığlığıma Dua Genişliği Katan Kadın..


İsmail Sarıgene

28 Aralık 2013 Cumartesi


Kadersen Özlemeye degersin 
Kedersen görmeye 
Bekleyecegim seni..
Sende,
Ölünceye Kadar Benden Başkasına 
Gönlünü Verme ki 
Mevlam, Ahirette Koysun 
Önüne 
İşte Sevdiğin Der Gibi...


İki kalp atımı arası suskunluk kadar
Seviyorum seni...
Ölüm kadar kısa
arası aydınlık ka
Ömür kadar uzun... İki göz kırpm adar Özlüyorum seni Körlük gibi koyu Yaşam gibi taze
<Yılmaz Değirmenci>>
<

19 Aralık 2013 Perşembe



Keşke bir sigara olsaydım…
dar vakitlerde dudağına SIĞINAN…!
Hep elinde yada …yanında olsaydım..YANMAK pahasına…!
Keder ve Derin keyfine hafif bir NEFES olsaydım…!
Bir parça duman olsaydım da CİĞERİNE dolsaydım…!
YANINDA olsaydım da varsın ” BİR AVUÇ KÜL ” olsaydım…

7 Aralık 2013 Cumartesi

Eğer orta yerinden kırılırsa hasretin sazı
Bütün teller sağlam olsa ne anlamı var
Eğer yüreğinin ortasından vurulmuşsa insanın hası
Bütün Dünya onun olsa ne anlamı var... (B.Gökçe)

4 Aralık 2013 Çarşamba



Kadavradan ibaret bir gövde,
İmlası bozuk bir cümle..
Bir de aramızdaki büyüyen özlem..

Biliyorum gelmeyeceksin...
Ne sen olabileceğim gözlerinin dibinde..
Ne ben olabileceksin yüreğimin terinde..
Ama...
Bir cümle olduk biz..
Anlatım bozukluğuna meyal verdik ise de,
Sevgiye dair alıntılanmış,
En anlamlı söz olduk biz..
Bizden doğma mutluluğu var ettik
Sevda sağnağında...
Bizden olma bir fincan umudu tazeledik
Hayat çaydanlığında...


Ey kirpiklerinden sağdığım gökkuşağı yedi rengi,

Hüzünbaz hüzünleri unut..Ayak diblerine kök salmış siyah’ı da ..Koş yeni demlenmiş yürek demime..Sokul ve mevzilen gözlerinde kuruttuğum kirpiklerime..Şarkılar sustu biliyorum..Söz sırası bizde..Mutluluğumuzdan alıntı birkaç çift umudumuz var dudaklarımıza ördüğümüz..Erişmese de ellerimiz ellerimize, bir yolumuz var özleminde yürüdüğümüz..Sana kaç gel demiyorum..Biliyorum hakkım değil bu..Bırak kanlı bir savaşın içinde geçsin ömrümüz..Çilekeş bir sonbahar yaprağına özensin gözlerimiz..Aynı tende, aynı gölgede yürümese de mavi düşlerimiz, aynı sevdanın ıslak cümlelerinde büyüsün adımız..İlintilensin kokun Cennnetle, bize aidatlansın ayrılık...Ne fark eder ki..Ben sendeyim...Sen bende...Bükülse de cümlelerimiz , sökülse de alfabemiz biz bir cümleyiz..Sen ve ben...İki harf bir cümleden ibaret mutluluk...


Mutluluğuma umudumu bağışlayan,

Biliyorum özlem kör topal zamanlarında ilerliyoruz..Sen benden uzakta, ben senden ırakta yürümekteyiz..Dışı düşsüzlüğe gebe kalmış bir sabahın koynunda boyun bükmekteyiz..Bazen gözlerimiz nemlenmekte, bazen de özlem aramıza perdelenmekte..Ama bırakmak yok sevgili..Mutluluk umuda gark olmuşsa, artık dönüş yok bu yoldan..Ölüm ölümümüzü öldürmeden gitmek yok sevgili..Bırak ellerinden içmeyeyim bir bardak suyu..Bırak gözlerinde sabahlamasın yüreğim..Uzaklarda bana ait bir cümle ol yeter..Koynumda sonbaharları kurban edemesen de bırak yanımda hep umut ol yarınlara...

Sığlığıma / içimdeki yalnızlığa bir dirhem hayatı aşılayan,

Sus.Dikenli telleri dudaklarına getirip kanatma yaralarını..Kavuşmamanın ızdırabına kanıp içme hüznün şerbetini..Bak kör bir yüreğe sevgiyi öğretiyorsun..Büyüyor içimde ölen bir çocuk..Yarım değil cümlelerim..Mutluluk fiilinden umut deryası cümleler kuruyorum mavilere..Rüzgarı omuzlarıma alıp bulutlara yeni göç yolları buluyorum..Biliyorum her yol sana...Biliyorum her söz sana..Evet zor yaşadıklarımız..Zifiri bir karanlık ilerlediğimiz, bir ölüm kalım savaşı göğsümüzden sildiğimiz..


Bırak aramızdaki özleme bakıp durma..
Kefenle gözlerindeki ıslaklığı..
Gün vuslat zamanı..
Gün bizi bizde yaşatma anı..

Doldur gözlerine kız cocuğu hayallerini..
Yürü bana doğru harf harf..
Yürü bana doğru dua dua..
Bir de gelirken bana,
Bİr avuç maviyi çok görme sakın..

Unutma;
Özlediğim kadar Sen’sin..
Sevdiğim kadar Ben’sin..

“ Seni özlemin en güzel yanı;
Seninle her gün yeniden doğmak mavilere..
Hep nefes al emi..
Seninle hayatlansın bu hayatım....“

28.11.2008

İsmail SARIGENE